14 Ağustos 2013 Çarşamba

SUN İ TOHUMLAMA, KRALİÇE YAPAY DÖLLEME...

Suni tohumlama...
Yapay Dölleme...
Aletli tohumlama...
Kraliçe, ana arı aletli tohumlama...
Bir zamanlar bu konulara  ne kadar yabancıydık.
Şimdi ise bu iş bize çocuk oyuncağı gibi oldu, neler yaptığımızı bir özetlemek istiyorum,2008 yılı sonu gibi işe giriş yapıldı ama asıl uğraşa 2009 yılında başladık.2 Yıl aletin yapımı antrenmanla geçti.Bu yazıyı ağustos 2013 yazıyorum, toplamda 5 yıl üzerinde çalıştığımız tecrübelerin bir toplamı... Sıfırdan %100 varan başarılar elde ettik.


Döllenecek ana arının daha doğmadan kayıtlarını yapıyoruz, kimin kızı ve kimin erkeğinin spermi verilecek kesinlikle kayıt ediyoruz, edilmeli de yoksa soylar karışır. Sıra numaraları daha ana arı doğar doğmaz not edilmeli ve kafeslerinde önceden gene numaralandırılması gerekir, kafesleri elinize alıp oradan ayrıldığınızda hangisi hangi bölmenin bilmeniz mümkün değildir. Bayıltılan ana arıları bazı arıcılar inkibilatör denilen içerisi istenilen sıcaklığa göre ayarlı kapta tutuyorlar. Suni tohumlamanın en büyük kurallarından birisi ortam sıcaklığı 25 derece altında olmayacak.



Ana arı doğdu, bir kaç gün doğduğu bölmede gezinmesine izin veriyoruz, doğduğu gün kafeslediğimizde sonradan kabullenmiyorlar, ana arının  kokusuna bölme alışmalı ve yeni doğan anayı sahiplenmeli, sonra kafese alınmalı.
Ana arı doğduktan sonra 8-9-10. gün tohumlamaya alınıyor, makalelerimiz-de 6. gün ana arı cinsel olarak olgunlaşır ibaresi var bana göre bu yanlış. Bu  8-9-10. günü Almanya'da 25 yıldır suni tohumlama yapan, ana arı üreticisi Emmi'ye sorduk en ideal günün 8.9.10. gün olduğunu söyledi, bizde uygulamaları bu günlere aldık başarımız dahada arttı. 6. Gün döllediğimiz arının organında yeterli esneklik ve sululuk yok, bunu gözlemlerime dayanarak yazıyorum. yeterli esneklik olmadığında genelde yırtılma oluyor ve ertesi gün ana arı ölüyor.
Tohumlamaya girecek ana arı bir gün öncesinden 5 dakika karbon gazı ile (Co2) bayıltıyoruz. Bu bayıltma ana arıyı yaşlandırıp olgunlaştırdığı söyleniyor. Bayıltılıp döllenen ana arı 4 günde yumurtaya başlıyor, bayıltmadan yaptığınız döllemede ana arı en erken 8. gün yumurtaya başlıyor.

Ana arının üretiminden dölleneceği güne kadar geçen evrelerini Fransız arıcı,  Celine Gobin sitesinde paylaşmış, sizde göz atmak isterseniz linki tıklayınız.


Dölleme yapılacağı zaman aletin kurulup hazırlanması ve steril hale getirilmesi gerekiyor. Dezenfektan olarak, fizyolojik serum, zefiran, alkol,tuz ruhu ve formik asit kullanıyorum.
Zefiranlı su ile tüm görünür yerleri siliyorum,cımbız ve kancayı bu suya sokuyorum daha sonra serum ile duruluyoruz.
Cam iğne içini formik asit çekip bekletiyorum kurumları eritiyor. Gene iğne içine tuz ruhu çekip bekletiyorum, sonrasında alkol ile can iğnenin içini temizlemeye çalışıyoruz, en son olarak bol miktarda antibiyotik karışımlı serum ile durulayıp, sperm toplamaya geçmeden alete tutuyoruz.
İğne içini temizleyip dezenfekte etmek zor, formik asit ve tuz ruhu kullanmak bizim fikrimizdir. Yakarak temizlemeye çalıştık içeride yanık kurumları oluştu ve en güzeli tuz ruhu ile iğne içini tuz ruhu ve formik asidi kullanıp, iğne içinde kurum oluşmasını engelleyip yok ettik.
Bu işin literatüründe iğne saf su ile düdüklü tencerede 10 dakika kaynatılması vardır, biz henüz iğneleri kaynatamadık çalışma ortamlarımız hiç bir zaman laboratuvar ortamı olmamıştır.

Bu işlemlerden sonra şırınganın hazırlanmasına geçiliyor, şırınga içi antibiyotik karışımlı serum ile dolduruluyor. İğneyi taktıktan sonra yeniden şırıngadaki serumu dışarı iğneden boşaltıp iğne içinin tam steril olmasını sağlıyoruz(Bir şırınga ilaçlı serum iğneden dışarı atılacak). Yeniden şırınganın yarısına kadar antibiyotikli serum çekip, şırıngayı alete monte ediyoruz. Şırınga içinde ve iğne içinde hava olmamalı. En son işlem olarak iğne şırıngaya takılı ve iğne içinde serum kalmayacak şekilde hava doldurup, alkol alevinden geçiriyoruz, en son steril etme işlemi bitmiş oluyor, iğne soğuduktan sonra şırınga piston unu çevirip haznede ki serumu iğneye dolduruyoruz.Artık sperm toplamaya geçilebilir.
Antibiyotiğin görevi nedir?
Ana arıya müdahale sırasında çizilme veya yaralanma olur ise enfeksiyon kapmaması içindir, Dr.Muhteşem abime sordum, böyle izah etmişti...

Tüm dezenfektan işlemleri bitti, şırınga hazırlandı ve sperm toplama işlemine geçiyoruz.


Erkek arıların üretimi bilindik soyu belli olan bir hattan olmalı, git arılığa istediğin kovandan erkek topla bu ancak antrenman için olur.
Saf anaç veya f1 ana arının erkekleri saftır.
Erkek üretiminde istediğimiz koloni seçilir, erkek çıtaları verilir ve aşırı beslemeye tabi tutulur, aşırı besleme kek ve şurup ile yapılır, kenardaki boş çıtalarda genelde erkek gözlü petekler örülür, petek örülürken ana arı tarafından ziyaret edilir ve yumurta atılır. Besleme kesilir ise mevsim geçmiş ise bu yumurtaların erkek olmasına işçi arılar izin vermezler, onun için beslemeye devam edilir yada anasız koloniye bu yumurtalı çıta taşınır.
Erkek arıların doğmadan ve doğduktan sonraki aşamaları oldukça önemli. Varroa mücadelesi iyi yapılmalı, yoksa bir sürü kanatsız sakat erkek arı doğuyor. Damızlığa kullanılacak erkek arılar sağlıklı olmalı.

Erkeklerinde yumurtadan itibaren kayıtları tutulmalı ki, doğmaya başladıklarında özel istediklerinde çıkamayacakları altı ana arı ızgaralı kovan veya ruşetlere alınmalı ve beslemeye tabi tutulmalı.
 Erker arılar doğduktan 14 gün sonrası ergen olabiliyorlarmış. Erkek arı besleme işini ben yapamadım ama günlük taze polen ve bal şurubu ile yapılmakta, ben polen vermiyorum ama polenli çıta veriyorum, bal şurubu vermeyip normal şeker şurubu ile beslemekteyim. Bir yazıda okumuştum doğal yolda ergenleşen erkek arıların her birinde 1 mikro litre spermi oluyormuş, özel beslemeye tabi tutulan erkek arıların1.25 mikro litre spermi olduğu yazılmakta, bunu kendi tecrübelerimizle gördük, beslenen 10 erkek arıdan çok rahat bir doz, 10 mikro litre sperm alınabiliyor, beslemeye tabi tutulmayan 20 erkekten ancak 10 mikron sperm alınabiliyor, bunları yaşadık.
Erkek arı nasıl yetiştirilir ve beslenir Celine Gobin'nin web sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Erkek arı nasıl yetiştirilir beslenir ve spermi alınır. Sperm nasıl saklanır gibi...
20 Günlükten yaşlı erkekleri kullanmayın deniyor ama henüz bu kurala uyamadık.

Yukarıdaki resimde önceden özel ruşet kovanda beslenip bir gün öncesi kafeslenmiş erkek arıların, anasız kovandan alıp sperm alma işlemine geçiyoruz.

Erkek yetiştirdiğiniz kolonide, olgun veya ergen erkek arıların bulundukları yer kovanın iki taraftan da en dış çıtalarındakiler.
Yani 10 çıtalık bir koloni düşünün, erkek toplamak için birinci ve onuncu çıtayı çekip üzerindeki erkekleri toplayacağız. Orta sıralardan aldığınız erkekler ergen değildir ve spermleri yoktur. Ergen olmayan erkeklerde çevreyi tanıma uçuşuna çıkarlar, dışarıdan gelip kovanlara giren erkeklerin hepside ergen erkekler değildir. Yani arıların sardığı çıtaların en sonunda bulunan erkekler ergen oluyor ve orta çıtalara bu erkekler nedendir bilmiyorum girmiyorlar.


Alet ve şırınga ve mikroskop şırınğa ucuna göre ayarlanmış durumda. Kafeste erkek arılarımız geldi. Bu işlemler sırasında ortam sıcaklı 25 derece olmalı. Hatta laboratuvar ortamınız var ise erkek arıların içinde uçabileceği, içerisinin lambalarla 25 derece ısıtıldığı özel bir dolaba ihtiyacınız var demektir. Biz başlarda bu dolabı yaptık ama sonradan seri şekilde sperm toplayabiliyorsanız, dolaba gerek kalmıyor. Yani 50 erkek arı getirdik, sperm toplamaya başladık ve 50 erkek ölmeden işlem bitti ise dolaba gerek yok, işi uzattığınızda erkek arılar ölüyorlar, sıcak dolapta biraz daha uzun süre yaşayabiliyorlar.

Ergen erkekleri anlamanın diğer bir yolu onu öldürmeye kalktığınızda veya kafasını kopardığınızda karnı taş gibi katılaşır. Ergen olmayan erkek arıların karnı ölseler de yumuşacık oluyor.

Ergen erkeğin önce spermini almak için organlarının dışarı çıkartılması gerekiyor buda iki aşamalıdır. Birinci aşamada arının belinden arka tarafa doğru iç organlarını kapsayan bir baskı yapılıyor, önce turuncu renkli kanca gibi parçaları çıkıyor, baskıya devam ettiğinizde sperm olan parça dışarıya fırlamakta.

Sperm mukus tabakasının üzerinde çok ince pembe renkli bir tabakadır. Mukus tabakası beyazdır ve iğneye temas ettiğinde iğneyi tıkar, ayrıca mukusu çekip ana arıya enjekte ederseniz ana arıyı öldürdüğü söyleniyor.

İğneye ilk spermi almak oldukça zordur, serum ile sperm arasında 2-3 mm lik bir hava boşluğu olmalı, serum ile sperm birbirine karımaması içindir bu hava boşluğu. Şırıngada sadece bu ara boşlukta az hava oluyor başka hava olmamalı.
Birinci erkekten spermi aldığınızda ikincisinden sperm almak daha kolaydır.
Her erkekten sperm alırken, iğne ucuna az sperm damlacığı itilir ve bu minik damlacık ile sperm kesesi temas ettiğinde hemen şırıngaya vakuma yani çekme veya emiş uygulanır kesinlikle mukus tabakasına  girilmemesi gerekir. Emiş sırasında keseyi teması kesmeden az uzak tutmaya çalışırsanız daha güzel vakumluyor ve etrafta hiç sperm kalmadan alıyorsunuz. Daha iyi olur diye keseye yaklaşırsanız, mukus denilen tabakaya girip iğneyi tıkarsınız, her tıkanma sperm kaybı ve işin uzamasına neden oluyor, çok seri değilseniz erkekten erkeğe geçişlerde iğne ucunun kuruyup tıkanmaması için az miktarda serum çekmek gerekiyor.Kendinizi geliştirdiğinizde yalnız başınıza bile kafesten erkeği çıkartıp, spermini alıp yeni erkek çıkartıp yeniden sperm çekebiliyorsunuz kuruma olmuyor. İlk başlarda birisi size yan taraftan erkek hazırlasa bile iğne ucu kuruyup tıkanıyordu. İlk başlarda bu iş acayip sizi sıkar ve zorunuza gider. Ben kimsesiz bir odaya aleti kurmuştum, akşam eve giderken götürdüğüm erkeklerden sperm alırdım. Yanınızda biri olsun ses veya gürültü sizin işe odaklanmanızı etkiliyordu, şimdi artık hepsi geride kaldı, şükürler olsun, Yaradana...
Sperm toplama işi suni tohumlamanın en zor ve uzun süren ayağıdır. İlk başlayanlar birer dozluk sperm toplayıp uygulamaya geçilse daha iyi olur, en ufak bir tıkanmada tıkanıklığı açayım derken tüm spermin dışarıya boşaldığı çok oldu. Sperm toplandı, artık uygulamaya geçebiliriz.


Tohumlanacak her bir ana arıya 10 mikron veya 10 mikro litre sperm verilmeli (8 mm küp). Bu işleme geçilmeden şırınga sperm verecek konuma getirilir, iğnenin ince ucuna az serum çekip iğnede hava olmaması gerekiyor ve şu an iğne hazır. Bu esnada iğne üst bölümden ölçülür, her doz 10 mm olacak şekilde işaretlenir, bu iş için ince uçlu asetat kalemi iyi olur.

Bu resimde önemli bir detaya değinmek istiyorum. Resim 12/08/2013 Tarihinde ki uygulamada çekildi. Çok iyi beslenmiş 27 erkek arıdan 2 tanesinde sperm çıkmadı, 25 erkek arıdan alınan sperm bu kadardı (30 mm) üç doz.

Beslemediğimiz erkek kovanlarından 60 erkekten ancak bu kadar sperm zor çıkıyordu.

Uygulama sırasında yazıp çizme zor oluyor, hemen hemen tüm cep telefonlarının ses kayıt sistemi var, örnek 1 numara uygulama girdi, tohumlama bitti, telefon yanınızda diyorsunuz ki 1 numara süper oldu. 2 Numaraya tohumladık, başımızdan  geçen olaylar var diyorsunuz ki 2 numarada sperm taştı, ikinciye girdim. Numara 3 çok kastı, yırtılmış olabilir gibi... 5 Numara çok güzel oldu....
Sonra bu ses kaydını elinizdeki kayıtlara yazıyorsunuz veya istediğiniz zaman bu sesli notları dinliyorsunuz, bu kayıt  sistemi bana ait, sesli kayıt şimdiye kadar tohumlama yapanlarda ben görmedim.

Uygulamaya geçmeden karbon ayarını yapıyoruz, saniyede bir kabarcık çıkmalı ve karbon gazı sudan geçip gelirse biraz daha ısınıyor, karbon gazı çok soğuk bir gazdır, bir zemine püskürttüğünüzde eksi 70 derece üstünde dondurma özelliği vardır bu yüzden tazyikli bir şekilde canlılara tutarsanız öldürürsünüz.
Bizim şimdiye kadar yaptığımız uygulamalarda bazen sorunlar çıktığı oldu, hala elimizde bu işe uygun manometre yok, akvaryumcuların kullandığı kronometreyi kullanıyorum bayağı yüksek miktarda gaz vermek zorundayız bir türlü ince ayar yapılamıyor.
Aynı sorun mikroskoptada var, kullandığımız mikroskop 20 kat büyütüyor ama bu işin mikroskop'u değil, saatçilerin cep telefoncuların kullandığı metal mikroskop.
 Uygulama yaptığımız arılardan birisi, kırmızı noktaya gelindiğinde 10 mm veya 10 ul veya 10 mikro litre verilmiş olacak.


Tohumlama bittikten sonra ana arı narkoz yatağından alınıp, hemen kanadı kesiliyor, üzerinde sıra numarası yazılı kafese konuluyor, kafese çok az kek koyuyorsunuz arılar az keki yeyip hemen ana arıyı çıkarsınlar diye az kek konuluyor, tohumlanmış ana arılar direk verildiğinde  işçiler ana arıyı hırpalayıp öldürebiliyorlar.

Bir başka uygulama daha, gene ana arı bayıldı kancalar kullanılarak iki taraftan V  olacak şekilde açı oluşturuldu, verilecek sperm ölçülüp işaretlendi. Görüldüğü gibi çok az iğne ucunda serum var, iğne ana arıya temas ettiğinde iğneden salğı başlıyor, sperm salgılanırsa görüntüyü bozabiliyor, serum salgılanırsa görüntüde bir sorun olmuyor.Verilecek sperm iki kırmızı nokta arası ölçüldü ve 10 mm olarak işaretlendi.

Ana arıya girdik, sperm vermeye başladık, dikkat ederseniz işaretten sperm aşağı doğru ilerliyor, taşmıyor ve ana arıya verilen sperm gidiyorsa doğru yerdesiniz,zaten taşarsa ve sperm gitmiyorsa tam kanalda degilsinizdir, sperm akımına yavaş yavaş enjekteye devam edip ölçüye gelindiğinde şırınga baskısı tersine çevrilip, iğne çıktığında iğnedeki spermin boşa gitmemesi sağlanır, ve hemen çıkartılmış iğneye az serum çekilir ki, ana arı kanadı kesilip kafesleyene kadar iğne ucu kuruyup tıkanmasın.

Bu resimlerin hepsi olmasa bile bir ikisi hariç son yaptığım 12/08/2013 tarihli uygulamada çekildi. Yanlız çalıştım, 27 erkek arıdan 30 mm sperm topladım, 3 uygulama yaptım ve ilk defa bu kadar sorunsuz bir çalışma oldu..
Bir döllenmiş ana arı daha, saf anaç adayı, yumurtaya başlayıp yavru kapatmasını beklemekteyiz.
Ana arı uygulamadan çıktı, kanadını kestik, kafese aldık, kek bölümüne çok az kek koyduk ve bölmesine veriyoruz.
Alman arıcı Emmi diyor ki ben 6 gün bu bölmeyi açmam, ilk kontrolü 6 gün sonrası yapıyormuş, sorduk böyle dedi.
Ben ne kadar o bölmelere bakmayayım desem de ertesi gün mutlaka kontrol etmeden duramıyorum.

Uygulama görmüş ana arı bölmesi en az 1 hafta kek eksik etmiyoruz. Tarlacı arılar iş bulamadıklarında olmadık işlerle uğraşıyorlar.Ana arıya zarar verebiliyorlar.

Gene başımdan geçmiş bir hadiseyi yazayım.
21 Numaralı ana arı uygulama çok güzel geçti hiç sorun olmaması lazım, akşam kafesiyle bölmesine verdim. Ertesi gün gittim, ana arı yumak, aynı gün uygulamaya girmiş diğer analar çıtalarda dolaşıyor. Yumağın içinden ana arıyı kafese aldım, keki bu sefer fazla koydum, ertesi gün baktım gene yumak, yumakların sonu iyi olmaz. Baktım bu bölme bu anaya kafayı takmış, hemen yeni bir bölme oluşturdum tamamen soluk yeni doğmakta olanlardan oluşan, nasılsa ana arı kesilecek varsın bunlar öldürsünler demiştim. Yeni bölmeye ana arıyı kafesle verip depoya kaldırdım, dört gün sonra kutuyu dışarıya aldığımda ana arı kapalı olduğu halde yumurtaya girmişti, demek ki kontrol etmenin bazen zarardan fazla karıda oluyor...

Bir uygulamanın daha sonuna gelindi, şırınga içindeki tüm serum lu suyu cam iğneden dışarı boşaltıyorum, ne kadar yıkarsanız yıkayın cam iğne içinde sanki bir buğu tabakası var. Yukarıdaki şırınga ve iğnenin dezenfektesinde uyguladıklarımız sayesinde iğneyi pırıl pırıl hala getirebilirsiniz.
Malzemelerimizi toparlayıp çantamıza diziyoruz. Kullanılan iğneleri genelde bir başka kapta topluyorum temiz iğnelerle yan yana getirmiyoruz.
 Bu iş sadece ana arı kıçına iğne sokmak değil yani...
Birde uygulama yaparken istediğim resimleri ve videoları alamıyorum, birisi uygulama yapsa ben çekim yapsam daha güzel şeyler çıkacak, video konusunda makine bu çalışma ortamına girmiyor, mikroskoptan da resim alamıyorum. Tek başınıza bu işleri yaparken işin medya bölümüne katkımızda bu kadar oluyor. Hala bu konu ile alakalı doyurucu bilgi maalesef yok, bundan dolayı bildiklerimi toparlayıp paylaşmak istedim, 5 yıldır bu iş üzerinde saha çalışmalarımız var ve kendi damızlıklarımızı yerli olarak üretmekteyiz.
Ben dilini bilmediğim, bilim adamı bile olmayan Fransız arıcı Celine Gobin'den çok şeyler öğrendim, bir türlü irtibat kurup kendisine teşekür edemedim, buradan saygılarımı sunuyorum.

Bizim bilimciler ellerine bir diploma alıp, başkalarına kariyer soruyorlar, kariyer diploma alıp hava atmak değildir, ben sana kariyerini bir sorayım madem bilimcisin, kaç buluşun var ve uluslar arası makalelerin nedir? Dimi...
Biz birilerinden faydalandık, hala eksiklerimiz var, fakat işe sıfırdan başlayacaklara bu bilgiler hazine değerinde diyebilirim. Bizlerde birilerine faydalı olabilirsek ne mutlu...

3 Yıl süren uzun bir ekip çalışması, yılmadan yıkılmadan başarıya giden yoldu, birileri bir şey yapıyorsa sizin o yapanlardan eksiğiniz nedir ki???

Dimi yani::))

27 Mayıs 2013 Pazartesi

ARABADA, KRALİÇE ARI YAPAY DÖLLEME.

Ana arı suni tohumlama, veya ana arı yapay tohumlama. Bu işi ilk defa arılıkta araba içinde yapmaya karar verip 8 mayıs 2013 de uyguladık. Çalışma alanımız biraz dar oldu ama sonuçlar güzel. Bu uygulamayı 8 Mayısta 7 ana arı tohumlayarak yapmıştık. İlginç sonuçlar çıktı. İlk defa tohumladığımız ana arının biri 3. günde yumnurta attı.Notlarımın birisinde kasılma var yırtılmadıysa süper yazmışım, 2 gün sonra ana arı öldü, demekki yaptığımız hataları artık masa başında anlayabiliyoruz.

7 Ana arıdan biririsi 3. gün yumurta attı.Diğerleri 8.günb9.gün 13. gün yumurta attı, bir ana arı ise 13. gün kontrolde bulunamadı.Suni tohumlama makalelerinde yumurta atma süresi 3 haftaya kadar çıkabiliyor. 3. Gün yumurta atan ana arı ise doğduktan sonra 12. günde tohumlanmıştı bunun etkisi varmı tekrar daha yaşlı ana arı dölleyip test etmek istiyorum.4 kraliçeYumurtaya başladı, 3 de kaybettik..
Bu iş için bizim ekibe göre aşırı steril gerektirmiyor, yaşadığımız hadiseler ve suni tohumlama yaptıgımız mekanlara bakınca bunu görebilirsiniz. En önemli delilimiz ise bir gün Sadri abi, bir ana arıya uygulama yaparken sperm taştı, başkada elimizde sperm yok, spermi geri çekip aynı ana arıya enjekte ettik. Sonuç o ana arı yumurtaya başlayıp bir sene yaşadı. Muhteşem abi dediki hayvanın o bölümü pistir, bu olmayacak. Sonuç ise hepimiz adına süpriz oldu, normal şartlarda enfeksiyon kapması gereken ana arı, bir sene yaşadı.Bu bizim için çok önemli bir ayrıntıdır.
Kısıtlı imkanlar ile geldiğimiz nokta çok iyi.
Tüm eserlerde suni tohumlamanın en büyük ayagı sperm toplamaktır, bu işte o kadar seri çalışıyoruzki anlatamam.
8 Mayıs2013 tarihindeki çalışma alanımız, masayı Enes Emin kurmuştu degiştirmedim, bu şekilde  çalışma alanı çok az kalıyordu.

25 Mayıs 2013 tarihinde gene 7 ana arıya uygulama alındı, yeni erkek arı kafesleri yaptım.Bu kafesler daha ufak, yüzlerce erkek alır, taşınır ve anasız arı içinde saklanabilir.
Notlarımda çok güzerl oldu diye yazdığım 16 numaralı ana arı ertesi gün yumak içindeydi, kurtarıp kafes içine aldım ön ayagının bit bölümünü işçi arılar koparmış, diğerlerinde sorun yok, yollarına devam ediyorlar.
İkinci uygulamayı yapmadan masayı ben hazırladım, bu şekilde daha rahat çalışma alanı oldu.
Çalışmalarımda İlhami abi yardımcılık yaptı.
Gene bir ilki denemeye koydum. İlk defa sperm depolayıp sakladım, bu sistemde sper oda sıcaklıgında 3 hafta yaşar deniliyor. Ben iki hafta sonra sakladığım spermi kullanacağım. Spermi toplamak için kırık iğnelerden bir uc ayarlayıp, depo olarak kullanacağım cam çubuğu silikonlu hortumla birbirine bağlayıp dezenfekte ettim.Bu cam çubuklar kan alımında kullanılıyor, üzerinde çalışırsanız ucunu cam igneye çevirme şansınız var.
Yaklaşık 5 cm boyut sperm ile doldu. Her kraliçe için gereken miktar 8-10 mm arası olmalı. İkisinin ortası 9 mikron en ideali.
Topladığımız sperm, ilk defa böyle bir çalışma yapıyorum.
Spermi saklayacağım cam tüp tarafına alıyorum.
İki taraftan kırıp hava almamasısı için silikonlu hortuma vazelin yağı koyup cam tüpü körledim.Bunca spermi toplamak için en az bir saat harcadım, bozulursa acayip zoruma gidecek.
Fransız arıcı sperm toplama ve saklama konusundaki paylaşımı,Celine Gobin spermin 17 derecede 3 hafta bozulmadığını yazmış ve yaptıklarını paylaşmıştı, Celine Gobin'in bilgilerinden çok faydalandım. Kendisi sıradan bir arıcı akedemik bir kariyeri yok, bir türlüde kendisiyle irtibat kuramadım, kendisine teşekür etmeyi çok isterdim. Ayrıca papaz arısı üretiyor, buckfast arısını üretebilmek için kullanılan şema veya şifresini bilmelisiniz.

Celine Gobin tarafından yaptıgı suni tohumlama çalışmalarının her ayagı var, kraliçe yetiştirme, erkek arı yetiştirme sperm toplama ve uygulama.


8 Şubat 2013 Cuma

ANA ARI YAPAY TOHUMLAMA, ANA ARI SUNİ DÖLLEME

Arıcılıkta suni tohumlama çalışmalarımızdan bir kesit. Uygulamayı oğlum Enes Emin yaptı. Videoya Sadri Demircioğlu abim çekmiş.

Geçtiğimiz sene yaptığımız uygulamalarda oğlum Enes Emin tüm çalışmalarda bulundu daha sonra direksiyon başınada geçirdim. Yaptığı uygulamalarda hiç başarısızlığı olmadı. Videoda bir uygulama sırasında Sadri abi tarafından çekilen görüntüler var. İşin sperm verme aşaması olduça kısa sürüyor, en zor tarafı ise spermlerin toplanması 10 mikron sperm için en az 15 - 20 erkek arı işlemden geçmeli. Bir kaç gün öncesi bir yayın vardı arıcılıktaki gelişmeleri derleyip yayınlamışlar... Bir kurum... 

Efendim biz 2000 yılından beri araştırma yapıyoruz falan… 

Yurt dışında 2 yıl falanda suni tohumlama eğitimi almışlar...

 Ana arı üretiminde kullanılan janter aparatlarını tanıtıp bunları kullanıyoruz falan....

 Ben programı izlemedim ama bazı arkadaşlar telefonla arayıp bir bak, kesin güleceksin dediler, ben televizyon izlemiyorum, gülmeyi kaçırdık... Bu programa konuşanlara sorular sorulmalı, 10 yıldan fazla bu işi madem yapıyorsunuz, ne yaptınız, ıslah ettiğiniz arı ırkları nedir, hangi hibrit arıları üretiniz.Uluslar arası makaleleriniz nedir ne gibi buluşlarınız var denmeli ama...

Ülkemizde larva transferi ile ana arı üretimi yayınları, ilki bana aittir. Bu yayınlar 2007 yılında başlamıştır, benden çok önce bu işi yapanlar bu bilgileri arıcılarımızdan gizlemişlerdir. Hala arıcılıkta benim videolarım üzerine video yoktur. Videolarımızıda eleştirenler var, eleştiri yapanlar daha iyisini yayınlasınlar.


 Biz herhangi bir yerden eğitim almadan internetteki videolardan yola çıkıp suni tohumlama yapmaya kalktık, bunun için alet lazımdı, aleti yapıp alete başlanması bitirilmesi ve suni tohumlamada gelinen %100 başarı sadece 3 yıla sığmıştır. Saf arıları kopyalamak bizim için oyuncak oldu, sırada hibrit arılar var...


 Ben bildiklerimi başkalarına öğretmekten zevk alan birisiyim, civarımda kim bu işle ilgileniyorsa onlara öğretiyorum. Bir tarafta acayip imkanlar ve gelinen boş seviyeler ama ballandıra ballandıra anlatılıyor, bir tarafta imkansızlık içinde hobicilerin başarısı.